Arkitera interview -2007

Sayın Ekmel Ertan ile a-m-b-e_r beden-işlemsel sanatlar derneği ve 9 - 17 Kasım tarihlerinde İstanbul’da düzenleyecekleri Beden - İşlemsel Sanatlar Festivali ile ilgili konuştuk.

Öncelikle bu yoğun temponuz arasında zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz.

a-m-b-e_r’in çalışmalarını bir çok hevesli insan uzaktan takip ediyor ve yapacağınız organizasyonu merakla bekliyor. Böyle bir dernek kurmak nereden aklınıza geldi? Amacınız neydi ?

Amacımız hayatımızın giderek hemen her alanına giren teknolojiyle ilişkimizi dönüştürmek. Önce teknolojiyi bize sunulan tüketim nesneleri toplamı olarak algılamaktan ve kendimizi başkaları tarafından tarif edilen ihtiyaçlarımızı karşılamak peşinde koşan hayran tüketiciler konumundan kurtarmak için teknolojiyle ilişkimizi dönüştürmeye ihtiyacımız var. Öte yandan teknolojinin dönüştürdüğü dünyada hayatta kalabilmek için teknolojiyle aramızdaki mesafeyi sadece tüketici olarak değil yaratıcı bir kullanıcı ve üretici olarak da daraltmak zorundayız. Ve hepsini bir yana bırakırsanız kendimizi ifade etmek, yeni sözler söylemek için yeni olanakların farkına varmak ve teknolojiyi gündelik hayatın empoze ettiğinin ötesinde bir ifade aracı olarak içselleştirmek durumundayız. Amber bu kaygı ve düşüncelerle bir araya gelmiş sanatçı, akademisyen, mühendis ve araştırmacılardan oluşan bir topluluk.

Dünyanın, özellile Batısında son otuz yıldır teknoloji ve sanat disiplinlerinin birbiriyle iç içe geçtiği bir sanat akımı oluşmakta. Dans, performans, grafik, heykel, fotoğraf gibi klasik sanatların teknolojiyle birleşmesiyle ortaya çıkan sanatsal dil içinde yaşadığımız toplumu anlamak ve anlatmak için daha etkin bir araç haline geldi. Biz de bu yeni alanda çalışıyor ve Türkiye’de yaygınlaşmasına yardımcı olmak istiyoruz.

Derneğin amacı teknoloji ve sanatın kesişim alanında Türkiye’de araştırma ve üretimin artmasına destek olmak, bu alanda gençlerin ve çocukların eğitimine destek olmak ve ayrıca kentimizdeki sanatsal çeşitililiğe de katkıda bulunmak.

a-m-b-e_r beden-işlemsel sanatlar derneği’ne aktif olarak kaç kişi destek veriyor? Bu kişiler nasıl katkıda bulunuyor?

Amber subat 2007’de dernek olarak faaliyete başladı. Bugün 18 kayıtlı üyesi olan bir derneğiz ancak amber çevresi dediğimiz mail grubumuz 60 kişi civarında. Aktif olarak derneğe destek verenlerin büyük bir kısmı üyelerimiz ve amber çevresinden oluşuyor. Amber açık bir dernek olarak hedefleri doğrultusunda her kişi ve kurumla dayanışma ve işbirliğini önemsiyor ve ... ancak kağıt üzerinde üyelerle şişen bir dernek olmayı istemiyoruz. Bu yüzden sadece birlikte çalıştığımız ve ortak bir üretime katkıda bulduğumuz kişileri üye olarak kabul ederek genişlemeyi seçtik.

Biraz da İstanbul’da düzenleyeceğiniz festivale yoğunlaşmak istiyorum, yaptığınız duyuruya kaç sanatçı cevap verdi ?

Bu sene amber’07 beden-işlemsel sanatlar festivali’ni düzenliyoruz. Festival 9-17 Kasım 2007 tarihleri arasında gerçekleşecek. Festivalde sahne gösterileri, atölye çalışmaları, etkileşimli yerleştirmelerden oluşan bir sergi ve seminerler yer alacak. Bu sene etkileşimli yerleştirmeler için bir çağrı yaptık ve türkiye dışından 99, Türkiye’den 12 başvuru aldık. Başvurular arasından seçilen 20 civarında eser festivalde sergilenecek. Çağrıya yapılan başvurular dışında davet edilen eserler de sergide yer alacak. Tütün Deposunda açılacak sergide toplam 30 civarında yerleştirme olacak. Bu sergideki eserlerin hemen hepsi etkileşimli eserler, yani sergiye gelenler artık izleyici değil katılımcılar. Eserler kullanıcının bedensel varlığıyla ve bir etkileşime girmesiyle tamamlanacak. Bir iki istisna dışında bu işlerin tamamı bilgisayar teknolojilerini kullanıyor.

Benzer şekilde sahne performansları da teknolojiyi kullanan işler. Özellikle genç izleyiciler için Marcel.li’nin gösterilerinin hem performans olarak hem de anlatısıyla çok ilginç ve eğlenceli olacağını düşünüyorum. Marcel.li performanslarında sadece teknolojiyi kullanmakla kalmıyor teknolojinin bizi ve hayatımızı nasıl değiştirdiğini geleceğe projeksiyon yaparak komik bir dille anlatıyor.

Bu seneki temamız Ses ve Tutunma (Voice and Survival). Tema sergilenen işleri bağlayan genel bir çerçeve olmaktan çok konuşmak ve tartışmak istediğimiz soruları ortaya koymamıza yarıyor. Bu seneki temamız çerçevesinde bir açık oturum gerçekleşecek. Teknoloji giderek sesimiz oluyor. Kendimizi bir biçimde kendi tercihimiz olarak veya olmayarak teknoloji ile ifade ediyoruz ve “daha iyi bir hayat” için teknolojiye güveniyoruz. Biz verili hale gelen bu durumda, teknolojinin sesimize (bize) ne yaptığını onu ne ölçüde ve nasıl değiştirdiğini sorgulamak istiyoruz. Teknolojiyle aramıza reddediş veya hayranlıktan mamul bir mesafe koymak yerine onu tarif edilenin ve verili olanın dışında kendimizi ifade etmenin bir aracı olarak kulllanmanın yollarını araştırmak için konuşmak tartışmak istiyoruz. Festivalin son haftasonu, tema çerçevesinde yapacağımız açık oturumun ana konuşmacısı Mledan Dolar olacak.

Festivalde kaç sanatçı yer alacak?

Festivale yerli ve yabancı 45 civarında sanatçı katılıyor. Ikisi açılış ve kapanış partilerinde olmak üzere altı sahne performansı, beş atölye çalışması, sergi ve seminerlerde bu sanatçıların çalışmalarını izleyeceğiz. Ayrıca sanatçıların çalışmalarını anlattıkları sohbetler olacak.

Bu kadar ilginç işleri sergilemek için nasıl bir mekansal düzenleme yapmayı planlıyorsunuz? Toplam kaç sergi alanı olacak?

Yerleştirmeler Tophane’de –daha önce İstanbul Bienali ve çeşitli sergilemeler için de kullanılan- Tütün Deposu’nda sergilenecek. Mekanı değiştirmeyi düşünmüyoruz, sergilenecek işler de özel bir mekan düzenlemesi zaten gerektirmiyor.. Tütün Deposu kendine has öte yandan da artık izleyicilerin tanıdığı bir mekan, yerleştirmeler yarattıkları kontrastla galeri mekanında olabilecekten daha fazla öne çıkarken farklı bir biçimde de mekanla bütünleşecek. Öte yandan bizim sunacağımız işlerin hijyene ihtiyaçları yok ve izleyicilerine tepeden bakmaya çalışmıyorlar o yüzden de galeri olarak tarif edilen mekanlara ihtiyaçları yok. Tam tersine onlara dokunulsun, ilişkiye girilsin ve tamamlansınlar istiyorlar. İki işin de açık havada yer alması planlanıyor.

Biz teknoloji ve sanat kesişiminin ikisinde de olmayan bir demokrasi doğurduğunu düşünüyoruz. İki yüksek’ten –yüksek teknoloji ve yüksek sanat - erişilebilir ve ilginç başka birşey doğdu. İşte festival bu çerçevede sıcak bir buluşma yaratmayı hedefliyor.

Türkiye’de bu tip organizasyonlara maddi destek bulmak oldukça zor. Festivali hangi sponsorlar destekliyor?

Türkiye de popüler veya yüksek olmayan herhangi bir şeye destek bulmak oldukça zor. Populer sanat veya yüksek sanatın (elbette yüksek sanat lafını belli bir akım yada eserden çok belli bir tavrı ima etmek için kullanıyorum) tersine biz imaj üzerine kurulu olmayan bir iletişim kurmak istiyoruz.

Henüz iki nedenle olsa gerek gerçek sponsorumuzu bulamadık. Birincisi bizim eksikliğimiz, organizasyonumuz çok genç ve henüz profesyonel sanat yöneticileri değiliz, ikincisi ise olası sponsorlarımızın henüz yeterince öngörülü olmamaları. Şu andaki destekçilerimiz sadece yabancı kültür enstitüleri, üniversiteler ve kültür kurumları. Elbette hedefimiz özel sektörün desteğini alabilmek ve bunu karşılıklı bir ilişkiye dönüştürebilmek.

Halen katkı beklediğiniz konular var mı? Bununla ilgili olarak sizinle nasıl iletişime geçilebilir ?

Evet sponsor desteğine hala ihtiyacımız var. Onun ötesinde özellikle festival süresince gönüllü çalışanlara ihtiyacımız olacak. Festivalden daha ileriye bakarsak beraber çalışacağımız yaratıcı, cesur ve ortak çalışmaya inanan sanatçılara, mühendislere, araştırmacılara ve düşünürlere ihtiyacımız var.

Teşekkür ederiz.

linkedin facebook pinterest youtube rss twitter instagram facebook-blank rss-blank linkedin-blank pinterest youtube twitter instagram