Artık Herkes Küratör

Art Dog'da yayınlanan küratörlük hakkında bir seri için soruya cevaben... (30 Kasım 2022)
https://artdogistanbul.com/artik-herkes-kurator-4/

E neden olmasın, herkes sanatçı ise herkes neden küratör olamasın? Bırakın kavramlar da edimler gibi çoğullaşsın, çoğalsın; çoğalma içerisinde incelsin, ki -sınıfsal, kurumsal, düşünsel- süzgeçlerden geçip aşağıya aksın. Keşke her mahallede, her belediyede her kurumda küratör olsa, kavram -sanat gibi, açık veya gizli, kendisine atfedilen o kutsal- değerini kaybedip yaşamın gündeliği ile bütünleşse. Keşke daha çok sanatçı, daha çok küratör olsa; daha çok sanat, daha çok soru, daha çok tartışma olsa. Ancak böyle olursa küratörün kim, küratörlüğün ne olduğu ortak bir deneyim ve uzlaşmanın sonucu olarak tanımlı hale gelebilir. O zaman bazılarına bazı durumlarda küratör yerine organizatör, bazılarına, derleyici, koordinatör, seçici, vs. deriz. Terimlerin anlamlarına kavuşabilmesi için önce onlara atfedilenlerden kurtulması lazım, bu sayede önce çokanlamlılık içerisinde tamamen anlamsızlaşmaları sonra sıyrılan anlamlarla yavaşça yeniden anlamlarını bulmaları gerekiyor. Ama anlam da sabit bir şey değil, zamana ve mekâna göre anlamlar da değişiyor. Dil hepimizin başka şeyler söylememize rağmen anlaşmamızı sağlayan muhteşem bir icat. En büyük indirgeme dilde gerçekleşiyor. Bu dizi de o sayede mümkün değil mi? Herkes ansiklopedik bilgilerin dışında ayrı bir şey söylüyor hatta ansiklopedik olan da (tarihsel, mekânsal veya akademik) referansa göre değişiyor, ama herkes küratör sözcüğünü kullanarak karşılıklı konuşmaya ve anlaşmaya devam ediyor.

Uzunca bir süredir Türkiye’de de küratör sözcüğünün kullanımı artıyor, küratörlü sergiler çoktandır gündemde, sanat kurumlarının, müzelerin, galerilerin, koleksiyonların küratörleri var; hatta küratörlük sanat alanının dışına da taşıyor. Çeşit çeşit küratörlük var. Hepsi de kabul elbet. Bir koleksiyondaki eserleri anlamlı bir birliktelik içerisinde izleyiciye ulaştırmak da, bir sanatçının işlerini bir bağlama oturtarak algılanmasını, anlaşılmasını sağlamak da, bir toplumsal meseleyi gündeme getirmek, sanat aracılığıyla müdahale etmek, dahil olmak üzere sergi ve, veya etkinlikler düzenlemek de küratöryal işlerdir.

Küratör koruyan, kollayan, iyileştiren falan değildir. Ben kendi pratiğimde ne izleyiciyi ne sanatçıyı korumaya, kollamaya ya da iyileştirmeye çalışmadım. Zira öyle bir konumda değilim, doğa üstü güçlerim, ya da küratör olmakla kazandığım yüce becerilerim yok. Dikey bir konumlanma içerisinde çalışmıyorum; sanatçı, küratör ve kurum -çalışanları- karşılıklı olarak birbirlerini korur, kollar ve birbirine iyi gelir. Zaten bu saydıklarım özel bir güç ve özel bir konum da gerektirmiyor. Bunlar birer gayretten ziyade herhangi bir işbirliği sürecinin -olması gereken- doğal vasıfları değil midir? Ben küratör olarak her özel durumda ,  birlikte iş yaptığım sanatçılarla ve kurumlardaki sanat çalışanları ile, ama aynı zamanda dolaylı olarak kültür sanat alanında çalışan bağımsız veya kurumsal sanat emekçileri ile ve elbette hedeflenen bir grup izleyici ile çalışıyorum. Her ilişkideki gibi korumak, kollamak ve “iyi gelmek” yatay bir düzlemde birlikte çalışmanın, birlikte “olmanın” doğal parçası.

Özellikle serbest küratörlükten söz ettiğimizde, “bence”, küratör dert edindiği meselleri gündeme getirmek üzere toplumsal bir tartışma zemini oluşturmak ya da böyle bir zemine katkıda bulunmak için sergiler veya etkinlikler düzenleyen kişidir. Yatay bir ilişkilenme içerisinde sanatçılarla iş birliği yapar. Küratörün -diyelim bir sergiyi- bu yatay düzlemde ve özellikle uzun bir iş birliği ve ortak çalışma süreci içerisinde meydana çıkarması değerlidir. Sanatçının eserinin nasıl bir söylemin parçası olduğunu bilmesi ve hatta süreç içerisinde söylemin oluşumuna, biçimlenmesine katkıda bulunması önemli ve gereklidir. Küratör izleyiciyi de bu sürece dahil etmenin yollarını aramak, bulmak durumundadır. Zira küratörün izleyici ile ilişkisi de karşılıklı bir alışverişe dönmeli, sergi tarafların yeni sorular ve yeni fikirlerle dahil oldukları bir birlikte öğrenme sürecine dönüşmelidir. Küratör, sanatçı gibi ve sanatçı ile birlikte, daha iyi bir yaşamı mümkün kılmanın yollarını arayan soruları ortaya atar ve izleyicisi ile bunu tartışır. Küratörlük bir “kurum” değil, bireysel bir eylemdir.

linkedin facebook pinterest youtube rss twitter instagram facebook-blank rss-blank linkedin-blank pinterest youtube twitter instagram